top of page

İstanbul Depremi ve Agnes Denes'in Buğday Tarlası

  • Yazarın fotoğrafı: Lebriz Akdeniz
    Lebriz Akdeniz
  • 4 gün önce
  • 2 dakikada okunur

Bu etkileyici fotoğraf bir yapay zeka ürünü veya film karesi değil, tümüyle gerçek. Üstelik bir çağdaş sanat eseri. Zaman tünelinden çıkıp gelen bu eşsiz güzellikteki fotoğraf, bize çok fazla şey anlatıyor.


Agnes Denes
Photo by John McGrall

Bu etkileyici fotoğraf bir yapay zeka ürünü veya film karesi değil, tümüyle gerçek. Üstelik bir çağdaş sanat eseri.


Zaman tünelinden çıkıp gelen bu eşsiz güzellikteki fotoğraf, bize çok fazla şey anlatıyor.

Buğday tarlası ile gökdelenler arasındaki tezatlık, bireyin sistemine cesur müdahalesi.

Kısaca iki uç dünya arasındaki bir “yüzleşmeyi” anlatıyor...

Fotoğrafı neden bugün hatırladığıma daha sonra değineceğim.


Agnes Denes'in Buğday Tarlası

Arazi Sanatı’nın “toplumsal norm ve kabullere ters düşen, en büyük başyapıtlarından biri” olarak adlandırılan Wheat Field – A Confrontation (Buğday Tarlası - Bir Yüzleşme) adlı eser, Wall Street’te, Dünya Ticaret Merkezi yakınlarında, Battery Park’taki atık alanı üzerinde dört ayda yaratıldı. Çevresel sanatın öncülerinden Agnes Denes, 1982 yılında, New York’un göbeğinde iki dönümlük araziyi büyük emekle bir buğday tarlasına dönüştürdü. 


Denes, Public Art Fund tarafından sipariş edilen ünlü eserinin amacını sergi kataloğunda şöyle açıklıyor:

"Manhattan'da sıradan bir kamusal heykel tasarlamak yerine bir buğday tarlası ekme kararım, uzun zamandır var olan endişe ve yanlış önceliklerimize ve bozulan insani değerlerimize dikkat çekme ihtiyacından doğdu."

Agnes Denes’in büyük buğday tarlası, dünyanın en zengin gayrimenkulüne sanatsal bir müdahaleydi. 4,5 milyar dolar değerindeki bir araziye buğday ekip, hasat etmek güçlü bir paradoks yarattı.

Agnes Denes Wheat Field


Agnes Denes Wheat Field
Photo by John McGrall

Sanatçı, doğanın, yapılı çevreyle karşı karşıya gelmesi nedeniyle bu esere "Yüzleşme" adını verdi. Manhattan’ın milyarlarca dolarlık gökdelenleri arasında yükselen buğday başakları, yalnızca bir çağdaş sanat eseri değil, doğa ve yapılı çevre arasındaki bir yüzleşme olarak kurgulanmıştı. Denes’in deyimiyle bu karşılaşma bir meydan okuma idi.


Agnes Denes Wheat Field
Photo by John McGrall

Buğday tarlası bir semboldü, evrensel bir kavramdı; gıdayı, enerjiyi, ticareti, dünya ticaretini ve ekonomiyi temsil ediyordu. Kötü yönetime, israfa, küresel açlığa ve ekolojik kaygılara atıfta bulunuyordu. İnsanlığın yersiz önceliklerine ve tüketim toplumuna dikkat çekiyordu.


Bu tarladan hasat edilen tahıllar, Minnesota Sanat Müzesi tarafından düzenlenen "Dünya Açlığının Sonu İçin Uluslararası Sanat Gösterisi" adlı sergide dünyanın dört bir yanındaki yirmi sekiz şehre gönderildi (1987-90). (Buğday Tarlası, Trussardi Vakfı’nın desteğiyle 2015’te İtalya’ya, Milano’nun merkezinde on iki dönümlük bir araziye yeniden ekildi.)


Agnes Denes Wheat Field
Photo by John McGrall

Nereden çıktı derseniz

Deprem toplanma alanlarının birer birer AVM'ye dönüştüğü İstanbul’u düşününce, Denes’in tarlasını ve gökdelenleri arkasına aldığı ikonik fotoğrafını hatırlamamak elde değil. Bu buğday tarlasını alın, zihninizde İstanbul'un güzide gökdelenlerinin, kentsel dönüşüm alanlarının önüne konumlandırın. Sizce farklı mı?


Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating

Abone Olun

Yazılarımdan haberdar olmak için e-posta adresinizi bırakın. 

Abone olduğunuz için teşekkürler!

© 2035 by Urban Artist. Powered and secured by Wix

bottom of page